Dişlerdeki çarpıklık ve düzensiz yerleşme gibi sorunları gidermek için ortodontik diş telleri kullanılmaktadır. Ancak, dişlerin ön bölgesine uygulanan bu tedavi estetik kaygılara neden olabilir. Bu durum hem hastayı hem de doktoru olumsuz etkilemektedir. Bu sebeplerden dolayı, içten diş teli uygulaması, hastayı ve doktoru rahatlatmakta ve tedavinin daha hızlı sonuçlanmasını sağlamaktadır.

Dünya'da ve Türkiye'de son yıllarda hastalara uygulanmakta olan iç diş teli, kişiye özel olarak laboratuvarlarda hazırlanmakta ve görünmeyecek şekilde dişe uygulanmaktadır.

Bilgisayarlı sistemler yardımıyla hastadan alınan ölçüler, laboratuvar ortamında hastaya özel olarak hazırlanmakta ve diğer diş telleri gibi estetik açıdan ya da kullanım sırasında sıkıntı çıkarmamaktadır.

İç diş teli, hastaya uygulanma süresi olarak çok avantaj sağlamaktadır. Dişçi koltuğunda geçirilen süre ciddi anlamda azalmakta ve doktor açısından da kolay uygulanan bir yöntem olması tercih edilmesine sebep olmaktadır. Önden yapılan diş tedavisine göre çok kısa süren lingual tedavi, dışarıdan hiçbir şekilde görünmez ve yakınlarınız tarafından dahi fark edilmez.

İç diş telinin bir diğer avantajı da temizlenirken sıkıntı yaşanmaması, dudakları tahriş etmemesi ve yemek yerken yaşanan sorunların ortadan kalkması olarak sıralanabilir. İç diş telleri, çarpık dişlerin düzeltilmesinde, ayrı dişlerin tedavisinde, ısırma kusurları ve kayan diş problemlerinin çözümünde kullanılmaktadır.

Tıptaki ismi, lingual ortodonti olan bu uygulama her yaşta kişiye uygulanabilir. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için dişlerin ve diş etlerinin sağlıklı olması gerekir. Tedavi süresi dişlerin bozukluğuna bağlı olarak değişir ve bu süre 6 ile 24 ay arasında belirlenir. Dudak ve yanak bölgesinde tahriş yapmamasının yanında, dilde tahriş oluşturabilir. Tabi ki dil tellerinin varlığına alışıncaya kadar geçen sürede bu sıkıntı yaşanır.

İç diş telleri ilk takıldığı dönemde dikkat etmek gerekir. Temizliğine önem göstermeli, yemek yerken daha sıvı gıdalar ya da çiğnenmesi kolay gıdalar tercih edilmelidir. Ağız içi ve dil bu sürece alışıncaya kadar braketler, doktorun vereceği mum yardımıyla örtülmelidir. Ağız içi tuzlu suyla gargara yapılmalı ve ağrı kesicilerden yardım alınmalıdır. Ağız içindeki enfeksiyon oluşumunu engellemek için ağız içi temizliğine dikkat edilmeli ve hijyen şartlarına uyulmalıdır. Diş ve diş etlerinin tedavi boyunca korunmasına ve temizliğine dikkat etmek, tedavi sürecini olumlu etkiler. İç diş teli tedavisi sürecinde 3-4 ayda bir kontrole gitmeyi ihmal etmemek gerekir. Diş taşlarının temizlenmesi ağız içini ve dişleri rahatlatır ve tedavi daha iyi sonuç verir.

Dişler çiğnemenin etkisiyle ömür boyu hareket ettiği için, hiçbir ortodontist dişlerin eski haline dönmeyeceğini garanti edemez. Bu riskten dolayı, iç diş teli çıkarıldığında yerine koruyucu tel yapıştırılır ve bu telin yerinde kalması sağlanır.

İçten diş teli, estetik kaygıları minimize ederek, dişlerin düzeltilmesi sürecinde etkili bir yöntem sunar. Hem hasta hem de doktor açısından kolaylık sağlayan bu yöntem, diş sağlığının korunmasına yardımcı olur. Bu tedavi yöntemini seçerken, diş hekiminizle detaylı bir şekilde konuşarak, dişlerinizin ve diş etlerinizin sağlıklı olduğundan emin olmanız önemlidir.